CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi (NTE) rezervine sahip olan Eskişehir Beylikova’daki 694 milyon tonluk stratejik kaynağın kaderini TBMM gündemine taşıdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de ABD Başkanı Donald Trump ile yapacağı görüşme öncesinde dikkat çeken iddiaları gündeme getiren Süllü, “Milli kaynaklarımız kısa vadeli siyasi hesapların pazarlık konusu olamaz” dedi.

Süllü, basına yansıyan haberlerde Trump-Erdoğan görüşmesinde Beylikova rezervlerinin gündeme getirileceği yönündeki iddialara dikkat çekti. Çin bağımlılığını azaltmak isteyen Washington yönetiminin Türkiye’yi mineral tedarikçisi olarak gördüğünün açıkça ifade edildiğini hatırlatan Süllü, “ABD’li yetkililerin Beylikova rezervlerini stratejik fırsat olarak nitelendirmesi, ülkemizin zenginliklerinin küresel pazarlıklara konu edildiğini göstermektedir. Erdoğan, bu konuda herhangi bir taahhütte bulundu mu? Kamuoyuna açıklanmalıdır” diye konuştu.

Süllü, Temmuz ayında TBMM’den geçirilen ve kamuoyunda “Talan Yasası” olarak adlandırılan düzenlemelerin, nadir toprak elementleri konusunda ciddi soru işaretleri doğurduğunu kaydetti. “Bu yasa, yabancı şirketlere zemin hazırlıyor mu? Beylikova rezervleri gizli mutabakatlarla yabancılara açıldı mı?” diye soran Süllü, varsa hangi ülke ve şirketlerle ön anlaşmalar yapıldığının açıklanmasını talep etti.

2022 yılında kurulum sürecinde olduğu açıklanan pilot tesisin akıbetini de soran Süllü, “Beylikova rezervlerinden elde edilen elementler savunma, havacılık, otomotiv ve enerji sektörleri için kritik öneme sahiptir. Bu rezervler ham olarak satılıp dışa bağımlılık mı artırılacak, yoksa yerli teknoloji ile işlenerek ekonomiye mi kazandırılacak?” dedi.

CHP’li Süllü, rezervlerin küresel güçlerin çıkar hesaplarına teslim edilmesi halinde Türkiye’nin sömürge düzenine mahkûm edileceğini söyledi. “Milli kaynaklarımızı korumak bir tercih değil, zorunluluktur” diyen Süllü, Erdoğan’ın Trump görüşmesi öncesi ABD ürünlerinde ek gümrük vergilerinin kaldırılmasına da değinerek, “Türkiye’nin çıkarları mı korunuyor, yoksa stratejik madenlerimiz küresel pazarlıklara mı açılıyor?” sorusunu yöneltti.