Türk Havacılığına TUSAŞ'tan dev adım

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından inşa edilen ve Avrupa’nın en büyük ikinci ses altı rüzgar tüneli, resmi test sürecini başarıyla geçti.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından inşa edilen ve Avrupa’nın en büyük ikinci ses altı rüzgar tüneli, resmi test sürecini başarıyla geçti. Millî Muharip Uçak KAAN’ın testleriyle başlatılan süreç, Türkiye’nin mühendislik kapasitesini ve savunma sanayisindeki yükselişini bir kez daha ortaya koydu. Ekim 2024’te başlatılan devreye alma sürecinin ardından, Mayıs 2025’te başlayan resmi test sürecinde Mach 0.55’e kadar yapılan akış testleriyle tüm sistem kontrolleri başarıyla tamamlandı. ÇOK AMAÇLI VE GELİŞMİŞ TEST ALTYAPISI Kapalı döngü tipi olarak tasarlanan TUSAŞ Ses Altı Rüzgâr Tüneli; aerodinamik ve aeroakustik testler için farklı büyüklükte üç test kesitine sahip. Küçük test kesiti Mach 0.55’e kadar, büyük kesit Mach 0.4’e kadar, açık test kesiti ise Mach 0.3 seviyelerine kadar test yapma kapasitesi sunuyor. Yeni altyapı sayesinde daha büyük ölçekli ve hassas testler yerli imkânlarla gerçekleştirilebilecek. İLK TEST: MİLLÎ MUHARİP UÇAK KAAN Tesisin ilk test konuğu Türkiye’nin gururu Millî Muharip Uçak KAAN’ın 1/9 ölçekli modeli oldu. Montaj ve shake down testlerinin ardından 2 Mayıs 2025’te başlayan resmi test süreci, KAAN’ın aerodinamik performansının doğrulanmasında önemli bir eşik oldu. KESİKBAŞ: “SANAYİMİZİN GELDİĞİ NOKTA GURUR VERİCİ” Bu kritik başarıya ilişkin bir değerlendirme yapan Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, TUSAŞ’ı tebrik ederek şu ifadeleri kullandı: “Avrupa’nın en büyüklerinden biri olan bu ses altı rüzgar tüneli, TUSAŞ tarafından inşa edildi ve ilk resmi test sürecini başarıyla tamamladı. Bu, yalnızca TUSAŞ’ın değil, tüm Türk mühendislik gücünün gururudur. Türk sanayisinin geldiği nokta umut ve güven veriyor. Emeği geçen herkesi kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyoruz.” HEDEF: KÜRESEL HAVACILIKTA SÖZ SAHİBİ TÜRKİYE TUSAŞ’ın hayata geçirdiği bu dev tesis, sadece Türkiye’nin değil, uluslararası havacılık ve savunma projelerinin de test ihtiyaçlarını karşılayabilecek potansiyele sahip. Böylece Türkiye, test altyapısı konusunda bölgesel bir merkez olma yolunda önemli bir adım daha atmış oldu.