5 vekil, 15 başkan, 1 bakanımız olacak!

Başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> Başkan Kazım Kurt, 20 dakika süren konuşmasında şunları söyledi;

5 VEKİL, 15 BAŞKAN, 1 BAKAN!

Şu anda 3 milletvekilimiz, 10 tane belediye başkanımız var. Bir dahaki kongrede 5 tane milletvekili, 15 tane de inşallah belediye başkanımız olacak. Bir tane de bakan istiyoruz. Bunlar Cumhuriyet Halk Partisi'nin Eskişehir'deki siz değerli üyeleriyle, çalışmalarıyla gerçekleşecek. Biz. Öyle bi cendereden geçiyoruz ki şu anda olağan kongrelerle olağanüstü üstü kongreler karıştı. Partimizi kollamaya çalışıyoruz.

ÜLKENİN HALİNİ ANLATTIRMAK İSTEMİYORLAR

Partimizi kapatmak isteyenler kayyum atamak isteyenlere karşı Cumhuriyet Halk Partisi'nin kapanamayacağını kapatılamaz olacağını vurgulamak istiyoruz. Bunun için de 5 koldan saldırıyorlar. Biz de 5 koldan savunma yapıyoruz. Biz Türkiye'nin açlığını, yoksulluğunu, sömürüsünü, hukuksuzluğunu, adaletsizliğini tartışmayalım diye bunları anlatmayalım diye baskılarla karşı karşıyayız. Ama hem bu baskıları yeneceğiz. Hem de Türkiye'deki olumsuzlukların tümünü anlatacağız. Asgari ücretle geçinmenin mümkün olmadığını resmi evraklar söylüyor. Devlet 22.000 küsur lira asgari ücret tespit etmiş. Emeklisine 16.000 TL maaş vermiş. Ve bunu haykıracak hiçbir kurum yok. Cumhuriyet Halk Partisi, halkın partisi olduğunu göstermek için buna itiraz edecek, ediyoruz.  Ama buna itiraz edecek sendika yok. Çalışanlarımızın yüzde 10’u bile sendikalı değil. Ama sendikalar lafa geldi mi koca koca laflar ediyor. Herkes önce kendi işini yapacak. Sonra da Cumhuriyet Halk Partisi ile işbirliği yapacak ve iktidar olacağız. Halkın iktidarını sağlayacağız. 

HERKES KENDİ İŞİNİ YAPACAK

Ama bu noktada herkes kendi işine sıkı sarılacak, sendikacı sendikacılık yapacak. Odacı odacılık yapacak ve esnafın hâlini esnaf odaları anlatacak. Tüccarın sıkıntısını ticaretin başındakiler anlatacak. Sanayi Odası ya da diğer odalar sadece iktidarı güzellemesi yaparak konumunu korumaya çalışan arkadaşlardan kurtulmalıdır. Siz bunları yapmayacaksınız, sonra da Cumhuriyet Halk Partisi'ne çalışın, çalışın diyeceksiniz. Biz zaten çalışıyoruz. Ama size rağmen çalışıyoruz. Bu noktayı birlikte çözeceğiz.

BAŞARILI OLDUKLLARINI SÖYLEMEKTEN KORKMADIK

Eskişehir'de örgütlerimiz ciddi bir çalışmanın içindeydi.  Kongre süreçleri başladı ve biz bu süreçte çalışkan, başarılı örgütlerin içindeki başkanın ya da üyenin bizimle ilişkisinin iyi ya da kötü olduğuna bakmadan başarıların devam etmesi noktasında anlaştık. Dinlenmek isteyen yoruldum diyenin de değişeceğini zaten doğal olarak kabul ettik. Ben Cumhuriyet Halk Partisi üyelerine teşekkür ediyorum. Bu stratejiyi, bu doğru mantığı benimsediniz. Mahalle delegelerinden itibaren düzgün bir çalışmayla bugünkü Odunpazarı ilçe kongresine kadar geldi. Tepebaşı’yla başladık. Bugün Odunpazarı’yla bitiriyoruz. Başarılı olan il, ilçe yöneticilerinin başarılı olduğunu söylemekten korkmadık, korkmayacağız. Biz birbirimizin iyi yanlarını öne çıkaracağız ve çıkardık. Bu arkadaşlarımız yeniden seçiliyor. Rahmi başkanla yıllardır çalışıyoruz. Rahmi Başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> Başkan Odunpazarı’nda başarılı bir dönem geçirdi. Geçmiş dönemdeki oy potansiyelimiz arttı, sandıklara sahiplenme gücümüz çoğaldı. Sandıklardan sonuç alma koşullarımız gelişti ve belediye meclis üyesi sayımız arttı. Belediye başkanlığımızı yeniden kazandık, milletvekili sayımız arttı, milletvekili seçiminde ciddi çalışmalar yapıldı. Nasıl yapıldı? Hep beraber. Ama bir organizatör, bir koordinatör lazımdı. O da doğal olarak ilçe yönetimiydi. Bütün kenti düşündüğümüz zaman da il yönetimi. 

TALAT BAŞKAN’I YENİDEN SEÇECEĞİZ

Bugün Rahmi başkanı yeniden seçeceğiz. Yönetim kuruluyla beraber başarılar diliyorum. Hayırlı olsun. Ayın 19’unda da inşallah Talat Başkanı yönetimiyle beraber seçeceğiz. Bu noktada zaman zaman ufak tartışmalar oldu, olur. Bu kongre bitiyor. Pazartesi’nden itibaren hepimiz Cumhuriyet Halk Partisi'nin Odunpazarı’nın üyesiyiz.

KİŞİSEL BEKLENTİLERE GİRENLERLE YOLUMUZU AYIRIRIZ

Birbirimizi kucaklayacağız, birbirimize düşmanlığımız yok. Birbirimizle kavgamız yok. Böyle bir noktada kişisel beklentilerini öne çıkaran arkadaşlarla da yolumuzu ayırırız. Çünkü biz iktidar olmak istiyoruz. 17 tane başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> başkan hapishanede. Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidar yapmak için çalıştıkları için hapishanede. Bu arkadaşlarımız cezaevinden çıkıncaya kadar bizlere Cumhuriyet Halk Partisi üyelerine durmak yakışmaz. Her türlü mücadeleyi yapacağız. Her türlü tavrı koyacağız. Başkanın söylediği gibi dik duracağız. Dik duracağız ve boyun eğmeyeceğiz. Hukuksuz bir Türkiye'de yaşıyoruz. Adaletsiz bir Türkiye'de yaşıyoruz. Tek adamın her türlü baskısıyla, zulmüyle karşı karşıyayız ama Cumhuriyet Halk Partisi şu son 6 ayda 57 tane miting eylemi yaptı.

HALK GERÇEKLERİ GÖRDÜ

2 günde bir eylem yapmak, 2 günde bir koca koca mitingler yapmak, hiçbir babayiğidin harcı değildir. Eskiden atıyorum, Eskişehir’de miting olacağı zaman Afyon'u, Kütahya'yı Adapazarı işte bilmem, Bursa'yı ayağa kaldırırdık. Gelin kalabalık olalım derdik. Şimdi hiç kimseye haber vermeden miting yapılıyor. 10 binler, 100 binler toplanıyor. Niçin? Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi'nin lideri Özgür Özel'e insanlar güvendi. Genç, dinamik, mücadeleci, dostluğu terk etmeyen. Cumhurbaşkanı başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> başkan adayını hapishanede unutmayan. Onunla beraber sonuna kadar mücadele eden bir lider. Ve artık halk bunu gördü. Halk bunu görünce de peşine düştü. 

PARTİ İÇİ KAVGALARLA VBİR ŞEY YAPTIMIZI ZANNETMEYELİM

Biz parti içinde çok küçük kavgalarla bir şey yaptığımızı zannetmeyelim. Halk bizi aştı. Halk, Cumhuriyet Halk Partisi'ni iktidar yapacak. Bunun farkında olalım. Biz onun için bir dahaki kongrede, 5 vekil, 15 Belediye Başkanı bakan istiyoruz. Bunu gerçekleştirecek noktadayız. Bunu kimse yadsımasın. Şimdi sadece iktidar partisiyle ya da devletin gücüyle mücadele etmiyoruz, içimizde de var. İçimizde de var. Bazı farklı şeyleri düşünenler, farklı işleri yapmaya çalışanlar ama bunlar ne yazık ki artık tükenmiş artık söyleyecek sözü kalmayan insanlar. Cumhuriyet Halk Partililer bunlara alışık. Bunlar Kurtuluş Savaşı'nda da vardı pek çok ihanet eden pek çok işbirliği yapan. Bugün de olabilir. Bugün olanları göreceğiz. Sarı öküzü vermeyeceğiz. 

SARI ÖKÜZÜ VERİRSEK HEPİMİZ BİTERİZ

Kendi kusurlarımızda gelinen bir nokta var. Bunları artık bilerek hareket edeceğiz ve bir daha o kusurları işlemeyeceğiz. İşte onun için sayın Özgür Özel, tekrar İmamoğlu'nun arkasında taş gibi dik duruyor. Sarı öküzü verdiğimiz anda hepimiz biteriz. Türkiye'de demokrasi, sosyal demokrasi, solculuk, halkçılık devam edecekse Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri yani bizler yani şu andaki delegeler sizlere tarihi bir görev düşüyor. Bu tarihi görev hep beraber aynı mantıkla gerçektir. Unutalım, arkadaşlar geçmişteki olumsuzlukları bir unutalım. Bizim rakibimiz Adalet ve Kalkınma Partisidir. Bizim rakibimiz devletin bütün gücüyle bizim üstümüze saldıran iktidardır. Ve o iktidar ilk seçimde yolcudur. Biz bunu sağlayacak potansiyeldeyiz. Kendimize güvenelim. 

İLK SEÇİMDE İKTİDARIZ

Cumhuriyet Halk Partisi 31 Mart seçimlerinde tarihindeki en yüksek oylardan birini almıştır. Yüzde 38 oyla övünelim. Biz Türkiye'nin birinci partisiyiz. 31 Mart’tan bu yana yapılan bütün anketlerde hâlâ birinci partiyiz. Bunun anlamı ne? İlk seçimde iktidarız. İl başkanı, ilçe başkanı efendim işte delege kavgalarıyla geçirecek zamanımız yok. Biz iktidarı istiyoruz. Biz bu iktidara geleceğiz. Bu iktidara gelmek için de ne yapacağız? İşte Rahmi başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> başkan gibi, Talat başkan " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> başkan gibi işte diğer başkanlarımız gibi hep beraber kapı kapı gezeceğiz. Ev ev gezeceğiz, anlatacağız. Ey komşu diyeceğiz komşu. Sen yanlış tercih yapıyorsun? Senin yüzünden ben yanıyorum. Bu yanlış tercihini düzelt. Sen yanlış tercih yapıyorsun, Benim çocuğum öğretmen oldu, atanamıyor. Çocuğum işte mühendis oldu iş bulamıyor, bunları anlatacağız.

MADENLERİMİZİ TRUMP’A SATIYORLAR

Bunları anlatırken Eskişehir’le ilgili son günlerde çok önemli tartışmalar oldu, okyanus ötesine kadar gitti. Beylikovalı hemşehrilerimizin daha çok uyanık olması lazım. Beylikova’daki madenlerimizi satıyorlar. Beylikova'daki madenlerimizi satmak demek Türkiye'nin topraklarını satmak, Türkiye'nin bağımsızlığını satmak demek. Türkiye'nin egemen bir ülke olmasından vazgeçmek demek. Nadir toprak elementleri denilen o elementler yüzyıllardır orada duruyor. Biraz daha durabilir. Şu anda günü kurtarmak için götürüp Trump'a teslim etmemize gerek yok. Teknolojimizi geliştirelim. Teknolojimizi geliştirdiğimiz zaman daha kolay, daha verimli bir biçimde o madenleri işleyecek ortamı sağlayabiliriz. Dolayısıyla bu noktada Cumhuriyet Halk Partisi'ni ve Cumhuriyet Halk Partililerin direnmesi gerekir. Özellikle milletvekillerimizin mecliste bunu ciddi anlamda dile getirip dikkat çekmemiz gerekir.

BAĞIMSIZ ÜLKE İSTİYORUZ

Biz Türkiye'de bağımsız bir ekonomi, bağımsız bir Cumhuriyet, bağımsız bir yargı istiyorsak önce Türkiye Cumhuriyeti'nin tam bağımsızlığına inanacağız. Eğer bunu sağlayamazsak işte Ukrayna'da ne yaptı? Zelenskiy ile bir görüşme yaptı. Ukrayna madenlerini aldı. Rusya'yla Ukrayna savaşını bitirecekti. Ama savaş devam ediyor. Madenler gitti. Aynı şey bizde de olur. 

ERDOĞAN’I KURTARMAK İÇİN TRUMP DESTEĞİ VAR

Bugün Tayyip Erdoğan'ı kurtarmak için Trump desteği var. Trump'ın desteği olunca Türkiye halkı götürüp Tayyip’e oy verir, ondan sonra da madenler gider mantığı var. Bunu reddediyoruz. Ne Tayyip Erdoğan seçilebilir. Ne bu madenler gidebilir. Biz bunlara tavır koyarız. Bu madenlerin Amerika'ya peşkeş çekilmesini asla ve asla kabul etmiyoruz. Hele hele Cumhuriyet Halk Partisi bu noktada çok daha farklı bir tavır koyacak ve bu işi onlara bırakmayacak. 

KOMİSYONLA OYALIYORLAR!

Bugün hukuk bitmiş, adalet bitmiş. Milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, partililerimiz, bürokratlarımız haksız yere iftiracıların iftirasıyla tutuklanmış. Bunların salıverilmesi ve bu ortamın sağlanması için işte o demokrasi filan denilen komisyona girdik. Bu komisyonda hukukla, demokrasiden başka şimdiye kadar her şey konuşuldu.  Oyalama yapıyorlar. Birileri bu işin sonucunu alamayacağını gördü ve artık sahiplenmiyor da gündemden bile düştü.

KUCAKLAŞMA ZAMANI

Bu noktada bizim biraz daha uyanık olmamız lazım. Biz Türkiye'nin tam bağımsız bir Türkiye, bağımsız bir yargı ve anayasamızda sayılan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olması ilkesinden asla ve asla taviz vermeden mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu mücadelenin başlangıcı da bugün olsun. Bütün kırgınlıkları küskünlükleri bitirelim. Bu salonundan kucaklaşarak çıkalım. Bugün Rahmi Bey'le beraber ilçe örgütlerimizin tamamının seçimi tamamlanmış olacak. Yarından itibaren bütün ilçe başkanlarımızla yan yana gelip Talat başkanın seçimine hazırlanalım. 19 Ekim'den sonra hiçbir kayyum tehlikesi kalmadan Cumhuriyet Halk Partililer rahatlıkla çalışmaya devam edelim.