CHP’de gençler yine kavga etmiş.
Birileri, birilerine saldırmış, darp etmiş, diğeri şikâyetçi olmuş falan.
Koskoca partinin disiplini şimdi bunun için toplanacak.
Onca iş içinde bir de bu işlerle uğraşacak.
+++
CHP’de yıllardır bitmedi gitti bu kavgalar.
Meyhanelerden atılanları mı istersiniz, kürekle kovulanları mı?
Akşam oturmalarında birbirlerinin yakasına yapışanları mı?
Sokaklarda birbirine çelme atanları mı yoksa kapalı kapılar arkasında bitmeyen dedikoduları mı?
Bunların neden böyle yaptığı da bilinmez!
Amaç nedir, hedef nedir, nereye varılmak istenir kimse akıl erdirmez.
Zira kulislerden de kavgalardan da eksik olmayanların havalarından yanlarına varılmaz.
Nasıl bir ego, nasıl kibir, nasıl bir büyüklenme, görmek bile istemezsiniz.
+++
Bakın bunlar her yerde ayrıca.
İki lafı yan yana getirecek kabiliyeti yoktur ama belediye koridorlarında başkandan bile daha havalıdır örneğin.
Üç kelimeyi okuyamaz ama kurumda ondan büyüğü yoktur.
Bir talimatlar yağdırır sağa sola, görseniz koskoca kurumu o yönetiyordur.
Çünkü O CHP üyesidir.
CHP vardır arkasında ya; her türlü egosunu tatmin edebilir bu nedenle!
+++
Aslında ne kadar zavallı olduğu her yerde fark edilir ama kendisinden geçmiştir artık bu tipler.
Ne halde olduğunun farkına bile varmaz.
“Ben CHP’nin bilmem ne kollarındayım” diye bir başladı mı lafa kaçın mutlaka oradan.
Ha bir de gazetecileri vardır bunların.
Hemen telefona sarılıp, bize şöyle yapıyorlar, bize bunları layık görüyorlar, biz dururken bunlara yüz veriyorlar gibi bir ton şikâyet ederler.
Bu gazeteciler de tüm bunları çok iyi halt yenmiş gibi ballandıra ballandıra yazarlar.
+++
Yazık vallahi, yazık billahi.
İktidara hazırlanan, üstelik bu hazırlığın en güçlü olduğu bir kentte yıllardır şu tiplere, şu hallere tanık oluyoruz.
Delege savaşları içinde koca koca bildiğimiz insanların nasıl da küçücük hale girdiklerini görüyoruz.
Bir de sonra ne oluyor biliyor musunuz?
Bunca kavga dövüş içinde birileri geliyor, vekil listelerinden tutun, başkan adaylarına kadar listeleri yazıp gidiyor.
Haliyle kimse bunları muhatap almaya bile değer bulmaz çünkü!
+++
Neyse…
Çok fazla dert yandık CHP’den.
Hiç iyi yanı yok mu diye soracaksınız şimdi.
Olmaz mı?
Hem iyi yanları hem de partinin önünde büyük bir fırsat var!
Hemen anlatayım.
İyi yanı şu ki;
“CHP, sözünü ettiğim olayların zirve yaptığı bir dönemde Talat Yalaz gibi bir il başkanı buldu!”
Yalaz’ın partinin başına gelmesi parti için çok büyük bir şans oldu.
CHP, kurumsal anlamda hızla kalite kazanmaya, aynı hızda sistemli çalışmaya başladı.
Parti, yıllar sonra “halkı hatırladı”
Belediye Başkanlarının sırtında giden yükün farkına varıldı.
O yükün önemli bir kısmı alındı, doğru biçimde de taşınmaya başlandı.
Pazara, kahveye, sokağa, caddeye, stadyuma giren parti ortaya çıkarıldı.
Tüm bunlar da büyük bir ciddiyet ve samimiyetle yapılınca parti işleri toplum içinde de büyük saygınlık kazanmaya başladı.
Belki de tarihte ilk kez halkta karşılığı olan bir il başkanı ortaya çıktı!
İşin en güzel yanı böyle…
+++
Gelelim fırsat meselesine.
“Son 2 yıldır “halkın istediği CHP” olmaya başlayan parti, eski düzeni tamamen bitirebilir, “Parti içi demokrasi” ayağına yapılan saçma sapan tüm kavgaları tarihte gömebilir!”
Bu da kavga döğüşü bırakmayan, ayak oyunlarından vazgeçmeyen, belediyelerde, kurumlarda, partide, orada burada ego, kibir satan, kendisini üstün gören, halka tepeden bakan kişilere sırt dönerek yapılır.
Aklı başında, özgül ağırlığı yüksek, kamuoyunun değer verdiği isimlerin, “boş vermişlik” yapmamasıyla aşılır.
Eğer CHP, bu isimleri bir şekilde parti içinden temizlemeyi başarırsa işte o zaman kendisini hedeften uzaklaştıran engellerin en önemlisini ortadan kaldırmış olacak.
Aksi takdirde ortada dolaşan partili kılıklılar ve onların kalemlerinin şımarıklıkları ile yıllarını heba etmeye devam edecek…
Bizden söylemesi…