Aşırı saçma bir soruyla karşı karşıyayız.
Neden olduğunu anlatayım.
Ama önce bir girizgâh yapayım.
Değerli dostlarım…
Ekseriyette CHP kulislerine dair yazılarımı okuyorsunuz…
Duyumlarıma yönelik yazdıklarımın CHP cenahı içinde epeyce dikkat çekmesinden epeyce memnunum…
Fakat bu demek değil ki şehirdeki diğer siyasi parti ya da aktörlere dair yaşananları takip etmiyorum.
Kulağım özellikle iktidar kanadına çokça eğiliyor.
AK Parti içerisinde yaşananlar, kimin kimle hareket ettiği, kimin kimi sevdiği, buna karşılık kimin kiminle sorunu olduğuna dair bir ton dedikoduyla karşılaşıyorum.
Bunlara dair notlar da alıyorum.
Kıymetli takipçilerim…
AK Parti kazanında neler pişiyor, kazan nasıl kaynıyor sırası gelince buna dair sohbet ederiz ama son günlerin merakını gidermeden de duramayacağım.
8 İl Başkanının görevlerini bırakmasından sonra, “Sıra Eskişehir’e de gelir mi?” diye içten içe sorgulama yapanlara iç ses olayım.
Bir ses olmadan önce de AK Parti İl Başkanları ve AK Parti siyasetine dair biraz tespitlerde bulunayım.
Değerli okurlarım.
Biliyorsunuz, AK Parti’de kim il başkanı olursa olsun bir kısım memnuniyet duyarken, önemli bir kısım da hep ama hep mutsuz olmuştur.
Dışarıya çokça sızdırılmamıştır ama parti içinde İl Başkan ve yönetimlerine karşı hep bir muhalefet oluşmuştur.
Bugüne kadar görev yapan İl Başkanları da mesailerinin büyük bölümünü bunlarla mücadeleye ayırdığı için asıl görevi için zaman zaman enerji bulamamıştır.
Sanıyorum ki mevcut başkan Gürhan Albayrak da AK Parti’nin bu geleneğinden epeyce şikâyetçidir.
Zaten sürekli “Partimizde tek bir sorun yok” diyerek zaman zaman savunma yapmak zorunda kalmasının sebebi de bundan ibarettir.
Diğer yandan Albayrak’ın geçmişe göre daha farklı bir il başkanlığı portresi ortaya koyması da geçmişte ortaya çıkan iç muhalefeti bu dönemde daha da artırmış gibi görünüyor.
Başkan Albayrak’ın sürekli göz önünde olması, sürekli proje ve çalışmalarla gündeme gelmesi, halk nezdinde sevilen bir isim haline dönüşmesi mutlaka birilerini rahat edecektir.
Bakın bunu siyaseten kişiler arası çekişmelerin ya da çekemezliklerin ürünü olarak söylemiyorum.
Doğanın bir kanunu olarak söylüyorum!
Sadece siyasette değil, herhangi bir iş yerinde bile başarılı personel, çalışma ortamında bir anda hedefe girer…
Başarılarından dolayı diğer çalışanın ya az çalıştığı ya da daha başarısız olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.
Bu da eşyanın tabiatıyla doğru orantılı olarak kurumlar içinde bazı rahatsızlıkları ortaya çıkarır.
Albayrak’a yapılan iç muhalefetin de bu doğal gerekliğin bir ürünü olduğunu düşünüyor ve bu mevzuyu kapatıyorum.
Değerli takipçilerim…
Geliyorum, “Albayrak da istifa eden il başkanları kervanına katılır mı?” sorusuna.
Başlı başına tamamen abesle iştigal olan, sırf ‘siyaseten bir şeyler söylemek lazım’ babından sorulan sorulardan birisi olsa da cevaplamak da lazımdır.
O halde bir yanıt verecek olursam şunu kolayca söyleyebilirim;
“AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı, parti genel merkezinde en çok memnuniyet duyulan teşkilatların başında geliyor!”
Bu memnuniyeti ortaya çıkaran neden, AK Parti’nin Eskişehir’de hareketli ve görünür hale getirilmesinden kaynaklıdır.
Şu muhakkak ki, Eskişehir’de çok yakından takip edilen halk ziyaretleri, proje odaklı adımlar, üye stantları, dev ekran organizasyonları, on binlerce kişilik konserler, yine on binlerce kişilik piknik buluşmaları ve her geçen gün gündem de etkisini artıran bir AK Parti, Ankara’da da yakından takip ediliyor.
Edildiği için de zaten söz konusu sual anlamsız ve laf olsun torba dolsun kıvamına ulaşan bir hâl alıyor.
Uzun lafın kısa cümlesi;
“AK Parti’de il başkanlarının görevden ayrılmalarına dair gündem içinde Eskişehir’in uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur!”