Milletvekili Nebi Hatipoğlu, bir konuşmasında şöyle demişti;
“Geçmişte vekillerimiz arasında ayrılıklar yaşanmış, anlaşmazlıklar olmuş, bu yüzden de Eskişehir bazı hizmetlerden mahrum kalmış!”
Sayın Hatipoğlu’nun bu söylemleri kamuoyunda epeyce yankı buldu.
Söylediklerine, “Hatipoğlu itiraf etti!” gözüyle bakıldı.
Oysa Hatipoğlu’nun dile getirdikleri bir itiraf değil;
'Malumun ilanından' başka bir şey değildi!
Durum sahiden de öyleydi ve vekillerin anlaşmazlıklarından ceza gören tek unsur Eskişehir’in kendisi olmuştu...
+++
Bu hatırlatmadan sonra partide son günlerde yaşanan gelişmelere bakalım.
Kulislerde parti yönetiminde yer alan bazı üst isimler arasında bir gerginliğin kıvılcımının çakıldığı konuşuluyor.
Bir süredir devam eden bu gerginliğin İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici Hocanın görevden alınması veyahut yeniden atanmasıyla ilgili süreçte daha da belirgin hale geldiği ifade ediliyor.
Partinin üst kurmaylarının bir tarafı Yaşar Hoca’nın görevden alınmasına yönelik adım attığı, diğer tarafının ise bu adımı durdurmak ve Yaşar Hoca’nın yerini sağlamlaştırmak üzere harekete geçtiği ifade ediliyor.
Yaşanan bu olay, ortada bir ayrı gayrılık oluştuğunu gösteren en büyük delil olarak gösteriliyor.
Bununla birlikte partide görev yapan bazı isimlerle Ankara’da buluşmaların yapıldığı, bu buluşmalardan kimsenin haberi olmadığı, beri yandan da bu görüşmelerin ne amaçla yapıldığına dair de yine kimseye bilgi ulaştırılmadığı da söyleniyor.
+++
Şu ana kadar okuduğunuz iki paragrafta anlattıklarımıza bakınca ortada bir çelişki olduğu apaçık beliriyor.
Bir tarafta geçmişte yaşanan kavgalar ve bu kavgaların olumsuz sonuçları;
Diğer tarafta ise bu yaşanmışlıklardan ders alması gerekenlerin gerekli ödevi yeterince çalışmadığı gerçeği ortaya çıkıyor.
Öyleyse AK Parti’yi Eskişehir’de yöneten isimler için şapkayı önlerine koyup düşünmeleri gereken bir gerçek olduğunu da söylemek gerekiyor.
Zira ülkenin hem dış hem iç politikada geçtiği zorlu dönemeçte parti içinde bu tür anlaşmazlıkların ortaya çıkarılmasının ne kadar gereksiz ve zamansız olduğunu partide görev almış veyahut verilmiş her ismin çok iyi analiz etmesi zorunluluğunu hatırlatmamız gerekiyor.
Dışarının, dış etkenlerin de gazlaması ile ortaya çıkan belki de kasıtlı olarak çıkarılmaya çalışılan kişiler arasındaki görüş ayrılıklarının çekişme noktasına sürüklenmesine kimse izin vermemeli!
“Ok yaydan çıktı artık” mantığı ile gemileri yakmaya doğru gidenlerin ya da gitmek isteyenlerin biraz kafasını kaldırıp asıl işlerine odaklanmak durumunda olduklarını hatırlamaları gerekli…
+++
Velhasıl…
AK Parti, “itiraf” denilen bize göre malumun ilanından başka bir şey olmayan o eski kavgaların kucağına düşmenin sınırındayken kişisel hırsları hemen ve derhal bir kenara koymalı.
Şunu söylemeden geçemem ki;
Kişiler arasına sokulan, sokulmak istenen bu nifaktan kendisine pay çıkarmak isteyenlere fırsat verilmemeli!
Verildiği andan itibaren AK Parti adına farklı şeyler konuşmaya başlayacağımızı da bu şehrin bir gazetecisi olarak söylemek isterim…
Bakalım neler olacak?
Bekleyip görelim…