Eskişehir denildiğinde akla ilk olarak sanatla iç içe yaşayan bir şehir olması geliyor... Bu kültürel iklimin oluşmasında Tepebaşı Belediyesi’nin ve özellikle Başkan Ahmet Ataç’ın vizyoner yönetim anlayışının büyük rolü var. İşte bu vizyonun en güçlü yansımalarından biri de her yıl heyecanla beklenen Uluslararası Eskişehir Pişmiş Toprak Sempozyumu! +++ ‘Nereden nereye?’ demeden edemiyoruz. İlk yapıldığı yılda, bazılarının “Boşa harcanan emek ve para” dediği sempozyumun ne kadar kıymetli olduğu ilerleyen yıllarda çok daha iyi anlaşıldı… Zira bu yıl 17’ncisi düzenlenecek olan sempozyum, artık sadece Eskişehir’in değil, Türkiye’nin kültür-sanat takviminde yer etmiş önemli bir marka haline dönüştü. Yurt içinden ve yurt dışından yüzlerce sanatçıyı buluşturan bu etkinlik, geçen seneler içinde şehrin sokaklarını tam bir açık hava müzesine dönüştürdü. Bugüne kadar yüzlerce eser, Eskişehir’in cadde ve meydanlarını süsledi, kenti adeta yaşayan bir sanat galerisine dönüştürdü. Elbette halkı bir araya getiren rolünü, öğrencilerin ve çocukların da sanatla bir arada gelişim gösteren yanını söylemeden geçemem… Beri yandan atölyeler, sergiler, konserler ve kolektif çalışmalar sayesinde sanat şehri Eskişehir kimliği, bu sempozyumla her yıl yeniden güçlendi… +++ Bu büyük kültür hareketinin mimarı ise kuşkusuz Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç! Göreve geldiği günden bu yana “sanatın dönüştürücü gücüne” inanan Başkan Ataç, Pişmiş Toprak Sempozyumu ile Eskişehir’e yalnızca estetik bir değer katmadı; Aynı zamanda kentin kültürel belleğine silinmez bir iz bıraktı. Kentlinin sanatla temasını artırmak, herkesin kendini ifade edebileceği alanlar yaratmak Ataç’ın belediyecilik anlayışının temel taşlarından biri olduğu için bu sempozyumun şehre ne denli pozitif yansıdığını uzun cümlelerle anlatmaya gerek kalmıyor! Bugün Eskişehir, Türkiye’de “yaşanabilir şehirler” listesinde öne çıkıyorsa bu yaklaşımın etkisini nasıl görmezden gelebiliriz? +++ Ve geldik 17. Sempozyuma… Bu sabah sempozyumun tanıtım toplantısı vardı. Sempozyum kurulu, sponsorlar ve elbette Başkan Ataç, bu yılki etkinliği her detayı ile anlattı. Toplantıya dair dikkatimi çeken en önemli detay da şu oldu; Konuşmalar sonrası tek bir kişinin bile sempozyuma dair soru sorma gereği duymamış oluşu! Çünkü Eskişehir kamuoyu, sempozyumu öylesine içselleştirdi, öylesine bilgilendi, öylesine kıymetini anladı ki tek bir kişinin aklında bir tek soruya dahi yer kalmadı! İşte bu bilinci aşıladı Başkan Ataç tüm kente, kentliye… Kolay başlamadı, zor zamanlardı. Lakin bugünlere kadar büyüyerek geldi. O halde bir teşekkürün zamanı! Bugün geldiğimiz noktada, Pişmiş Toprak Sempozyumu yalnızca bir kültür etkinliği değil, Eskişehir’in marka değerini artıran, kente turizmden ekonomiye kadar birçok alanda fayda sağlayan ve kentin toprak tarihini bugüne yansıtan bir güç olduysa bunun fikir babasını kutlamadan geçemeyiz... Yıllardır istikrarlı bir şekilde sanatın, bilimin ve toplumsal değerlerin yanında duran Başkan Ataç’ı bir kez daha kutlamadan geçemeyiz… Nice yıllar Pişmiş Toprak Sempozyumu…