Makarayı biraz geri saralım. AK Partili Gürhan Albayrak, Ünlüce’ye gitti seçim sonrası, hatırlayın. Neler dediler? Sonra Ayşe Ünlüce, Albayrak’la sorunları çözmek için görüştü. Neler dediler? Doğal Yaşam Merkezinin temeli atıldı. Nasıl olur böyle bir şey dediler. Mezbaha işi halloldu. Olamaz böyle bir şey dediler. Hele hele Kurtuluş Pazar Yerinin temel atma töreninden sonra neler dediler neler!!! +++ Yetti mi, yetmedi! Bizim şehir işte, hep ayrıştırır ya; Huzurevi açılışına katılan Ayşe Ünlüce için; “AK Parti’ye geçiyor” dediler. AK Parti’ye ziyarete giden Zehra Konakcı’ya neler neler dediler. Dedikleri yetmedi, hain muamelesi yaptılar. Tek dert ne biliyor musunuz? CHP’liler nasıl AK Partililerle görüşür; AK Partililer nasıl CHP’lilerle buluşur. AK Parti tarafından bazıları, bu davranışları gösterenlere “CHPsever!” dedi… CHP tarafındakiler, kendi kurmaylarına “AK Parti’ye yanlıyor” dedi. Klasik, bilindik, tanıdık işler… Ancak dedikodu, ancak birilerini kötüleme, ancak siyasi kutuplaştırma, ancak şehri ayrıştırma! +++ Bu kafadakilerin emellerini de biliyoruz. Zira yıllardır olan biteni görüyoruz. Bunlar; Sorunlar çözülmesin, hep kronikleşsin. Şehri Derya çöplük kalsın. Hatboyu temizlenmesin. Kentsel Dönüşüm yapılmasın. Sanayi alanları çöküntü kalsın. Dede Korkut tahrip olsun. Millet Bahçesi bakımsızlıktan dökülsün. Sakaryabaşı kurusun kalsın istiyorlar. Yeter ki kimse birbiri ile görüşmesin, yeter ki herkes siyasi saflarını korusun. Şehrin menfaatleri kişisel menfaatlerin arkasında kalsın. Yerel siyaset de genel siyasetin kutuplaştırması üzerinden yapılsın. Ama halk hep bizi seçsin! +++ Neyse… Şükür ki Eskişehir, yeni dönemde bir eşiği atlıyor. Bazı isimler, şehrin çıkarlarını, siyasi çıkarlarının önüne koyuyor. Böyle olunca da halktaki karşılıkları artıyor. Eskişehirli olanın bitenin çokça farkında çünkü! Başlangıç için umut verici…