Kente ve kentin değerlerine dair sorumluluk aldı.
Yıllardır boşa akan termal suların daha fazla boşa gitmemesi için proje geliştirdi.
Bir termal otel yatırımı için kolları sıvadı.
Yetmedi…
Bir de yanına kontrolsüz bir havalimanı yapmak isteyerek, ulaşıma dair de bir fikir geliştirdi.
Hepsi bir araya getirilip güzel bir proje geliştirdi.
Yetmedi…
Projenin hayata geçirilmesi için gerekli girişimlere de başladı.
Başta AK Partili aktörleri olmak üzere yetkin kişileri harekete geçirdi.
İşin olurunu sağlamak için AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak ile Milletvekili Nebi Hatipoğlu da devreye girdi.
Gerekli izinler alındı ve proje temel atma aşamasına getirildi.
+++
Bu sürecin ardından ortaya enteresan bir durum çıktı.
Zira projenin yapılacağı alan, şehrin en büyük sanayi şirketlerinden birinin ailesine ait bir çiftliğin hemen yanıbaşına denk geldi.
Dahası bölgede başkalarının da kişisel arazileri de yer alıyor.
Projenin yapılmak istendiği alan öyle bir yer olarak belirlenmiş ki;
Söz konusu kişisel arazilere sadece 400 metre yaklaşımda…
Böyle olunca da kontrolü olmayan bir havalimanının söz konusu ikametlere çok yakın olması tedirginliği oraya çıkardı.
Kulesi dahi olmayan bir pistte ortaya çıkabilecek bir aksilikte ortaya çıkacak risk elbette kabul edemezdi.
Edilemezdi de zaten…
Bu nedenle…
Eskişehir’e yıllarca büyük yatırımlar yapmış, yapmaya devam eden, dolaylı yoldan on binlerce kişiye ekmek sağlayan firmanın endişeleri görmezden gelinemez!
Hatta söz konusu firmanın şehre dair hassasiyeti ve bu işin en çok olmasını isteyen firma olduğunu da eklersek, ortaya çözülmesi gereken bir mesele olduğu gerçeği ortaya çıkıyor.
Bu meselenin aşılması da birkaç bürokratik girişimle kolayca aşılabilir.
Örneğin yapılacak otele Kızılinler bölgesinden taşıma su getirmek yerine, proje Kızılinler’e yakın bir yere kaydırıldığında ortaya daha da avantajlı bir durum çıkar.
Zira bugüne kadar taşıma suyla termal otel hizmeti vermek isteyen bazı firmaların bu konuda başarısız olduklarına dair örnekler de ortada duruyor…
+++
Sonuç olarak…
Önümüzde aşılmayacak, çözülmeyecek bir tablo yok.
Dediğim gibi birkaç girişimle kolayca çözülebilecek bir iş var.
Böyle bir ortamda, “Biz projemizi başka bir yere yapmayız” diye diretmek çok anlam taşımaz.
Bununla birlikte yine böylesi bir ortamda, bu işin olması için çaba gösteren bazı siyasileri ve şehrin gururu olmuş bir firmayı hedefe koymak da daha büyük yanlış olur.
O yüzden ERİAD, şu ana kadar büyük takdir gören girişimlerini konuyu başka yönlere çekerek bir hataya dönüştürmemeli.
Kişileri ve kurumların kentin önüne atarak bir sonuç alma girişiminde bulunmamalı.
“Bizim istediğimiz gibi olursa olur, yoksa bu iş yatar” mantığına bürünüp koskoca projeyi kestirip atmamalı.
Eskişehir böylesine bir tavırla güzelim projeden olmamalı.
O yüzden bugüne kadar iş nasıl ete kemiğe büründürülüp temel atma noktasına getirildiyse, bazı pürüzlerin giderilmesi noktasında da şehrin paydaşları ile çözüm aranmalıdır…
Umarız böyle olur.
Yoksa güzelim projenin heba olup gitmesinden sadece ERİAD değil, bu şehri seven herkes büyük üzüntü duyar…