Eskişehirspor beklendiği gibi gitmiyor.
Bir yerlerde sorun olduğu kesin.
Sorunu gidermek için kulüp yöneticileri oyuncuları terapiye almış!
Eskişehirspor’un ne kadar büyük olduğu anlatılıyor büyük olasılık…
Başarıda oyuncuların ne kadar vitrinde olacağı, başarısızlıkta ise koca bir kentin tepkisinin de ne denli büyük olacağı telkin ediliyordur…
Durum zaten öyle…
Oyunculara tekrar hatırlatma gereği duyulsa da bu gerçeği tüm ülke biliyor.
Eskişehirspor, hem marka değeri hem de camia olarak bu ülkenin her zaman en yakından takip edilen takımlarının başında gelir…
Bunda beis yok!
İşte bu yüzden kulübün de en az oyunculara söylenenler kadar doğru yönetilmesi gerekiyor!
Bunun olması için de en önce şeffaflığın şart olması gerektiğini yıllarca söylüyoruz.
Söylüyoruz ama yönetime gelen kim, kimler olursa olsun bu konuyu hemen unutuyor!
Kulübe zor zar getirilen kaynakların ne şekilde ve nerelere harcandığına dair zaman zaman açıklamalar yapmayı bırakın, kongrelerde bile ayrıntılı tek bir bilgiye kimse ulaşılamıyor.
Koskoca kulübün mali durumu bir A4 üzerine yazılı bir bilançoyla oylanıp, üzerine tek bir tartışma yapmadan geçiliyor.
Elbette böyle bir yapıya kimse yatırım yapmaz, kimse kulübe daha fazla kaynak yaratmak için çaba harcamaz!
+++
Bu noktada yeniden ifade edelim ki;
“İyi ki bu şehrin bir ETİ’si var!”
En zor zamanlarda kulübün her türlü imdadına yetişiyor ama şehrin ETİ’ye olan vefasının çokça eksik kaldığını düşünenlerdeniz…
Neyse konumuz bu değil.
Zamanı gelince bu konuyu ayrıca konuşuruz.
Tekrar asıl meseleye dönelim.
Birkaç gündür Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un Eskişehirspor’a dair tespitleri konuşuluyor.
Zira Kurt’un söyledikleri sadece tespit değil, altında bazı eleştirileri de içeriyor.
Başkan Kurt, “Üst sıralara oynayan takımlar 3-5 milyona transferler yapmış. Biz bir oyuncuya 11 milyon verip Ayvalık’a yeniliyoruz!” diyor…
Net biçimde eleştiri içeren sözler bunlar.
Haklı mı?
Elbette haklı…
Haklılığı öncelikle kulübün gelirlerinin nereye nasıl harcandığına dair kimsenin bir bilgisinin olmamasından kaynaklanıyor.
İkincisi, 3. Ligde bir oyuncuya 11 milyon verilip verilmediği şehre halen açıklanmış değil.
Üçüncüsü de bir oyuncuya bunca para verildiyse, bu paranın karşılığının neden alınmadığının gerekçeleri de anlatılmış durumda değil.
Üstüne üstlük bir oyuncu 11 Milyon alıyorken takım içindeki barışın nasıl sağlanacağına dair de mutlaka bir plan oluşturulmuştur.
Bu plana dair de kimsenin en ufak bir bilgisi yok.
Tek bildiğimiz, kulüp yöneticilerinin kötü gidişat ve oyuncuların bunca isteksiz oyunları karşısında takıma terapi yaptıkları!
Öyle görünüyor ki takım içi sorunlar terapi ile çözüşmeye çalışılıyor!
Oysa sorunların çözümü çok daha radikal adımlar gerekiyor.
O adımlar için sezon öncesi belediye başkanları tarafından şirketleşme modeli önerildi.
Ama görmezden gelinip, tartışmaya açma gereği bile duyulmadı.
“Şirketleşme ESES’e uygun değil!” denilip başkanların tavsiyesi görmezden gelindi.
Bugün ise, koskoca kulübün geleceği takıma yapılan terapiye kaldı.
İşimiz zor anlayacağınız.
Umarız şu terapi işe yarar da sezonu alnımızın akıyla bitiririz.
Yoksa eleştiri sırası yönetime gelmiş durumda.
Şimdiden söyleyelim…

