İbrahim Arslan, yıllardır bu şehirde politika yapan bir isim. Bu kentin evladıdır zira. Vekil olmasına sadece kendi cenahı değil, her kesimden insan sevinmiştir. Beri yandan sol politika denilince akla gelen ilk isimlerdendir. Sadece CHP değil, SHP ile de şehrin siyasetine öneli argümanlar üretmiştir. Sağlam tespitleri, eleştirileri ile bilinir. Özellikle meclis performansları hala akıllardadır. Mevcut performansını vekillik dönemi içinde de göstermeye çalışıyor. Rakibi durumunda olan iktidar partisine “her platformda” yükleniyor. Söylediklerine katılan olur, katılmayan. Ancak her eleştirisi düzeylidir, seviyelidir, şehrin entelektüel yapısına yakıştığı gibidir dahası kentin demokrasisine katkı vericidir. Ta ki partisinin bayramlaşmasında yaptığı konuşmaya kadar en azından böyleydi! +++ Arslan, bayramlaşmada öyle bir eleştiri yapmış ki, meseleyi siyasetten çıkarmış, kişiselleştirmiş maalesef. Kişiselleştirmekle de kalmamış, rakip partide siyaset yapanlar hakkında hakaretvari söylemler içerisine de girmiş. Söyledikleri, bugüne kadar yaptığı siyasetle ters düşmüş. Öyle ki Arslan, AK Parti’nin Eskişehir’deki aktörlerini “düzeysiz ve çapsız” sözleriyle itham etmiş. +++ Arslan bununla da yetinmiyor. Şehre kazandırılan OSB-Hasanbey demiryolu hattı için yapılan temel atma töreni için de yine şehirdeki rakiplerine, “Ellerine pamuk şekeri verilmiş çocuk gibiler!” sözleri ile küçümseme yoluna gidiyor. Oysa bizim tanıdığımız İbrahim Arslan, 8 Milyarlık projenin şehir için geç de olda bir kazanım olduğunu söyledikten sonra yapılmayan diğer projeler için eleştiri yağmuruna başlardı. Anlayacağınız, Sayın Arslan’ın siyaset tarzında bir değişiklik olduğu kesin! +++ Bu değişiklik, başka hataları da beraberinde getiriyor sanki! Örneğin; Aynı konuşmasında AK Parti’nin Eskişehir kurmaylarının kendileri için muhatap alınacak kişiler olmadığını ifade ediyor, bir kaç cümle sonra da AK Partili bu kişilere yanıtlarını her platformda vereceklerini ifade ediyor. Yani ortaya kendisiyle çelişen bir İbrahim Arslan da çıkmış! +++ Lafı uzatmayalım. Bize göre Sayın Arslan’ın bayram konuşması ne bayramın ruhuna ne de bu kentin hoşgörüsüne yakışmamış. Neden böyle bir tavra girdi, nasıl bu hâlet-i ruhiyeye büründü bilmiyoruz. Ancak! Bu tarz üslup kısa vadede “Sert siyaset” sözleriyle geçiştirilir ama uzun vadede “Üslupsuz siyasetçi” yakıştırmasına döner ki bu da büyük bir tehlike demektir. Bu nedenle Sayın Arslan’ı sevdiğimizden, kendisine büyük değer verdiğimizden, hasılı yıllardır kendisini takip eden bir gazeteci olmamızdan mütevellit iyi niyetimizle uyarmak istedik… Bizden söylemesi...