büyükşehir küllüoba
Sedat Aydoğan
Köşe Yazarı
Sedat Aydoğan
 

KONU NE ARA ÜNLÜCE’YE GELDİ?

Eskişehir’de günlerdir konuşulan bir dava var. Söz konusu dava şu günlerde yaygın ve sosyal medyanın da gündeminde. Davaya konu olan isimler Büyükerşen ve aile efradı. Birlikte yöneticisi oldukları vakıf aracılığı ile kamu mallarını kendi şirketlerine aktarmakla suçlanıyorlar. Suçlanıyorlar zira haklarında açılmış bir dava ve hazırlanan bir iddianame var. Davaya ilişkin hazırlanan iddianame de geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı. İçerisinde çeşitli suçlamalar yer alıyor. Aynı iddianame ile Büyükerşen ve aile fertlerinin cezalandırılması talep ediliyor. +++ Şu ana kadar anlattığımız her şey yargıyla ilgili kısımlar. Yani ortada yargıyı ilgilendiren bir konu var. Yargıya taşınmış bir iddiaya dair yorum yapmak, peşin hüküm vermek, yargı kararını vermiş gibi konuşmak doğru değil! Doğru olmadığı gibi de ayrıca suç sayılır. Siyaseten ise, davaya muhatap kişilere sorular sormak, yanıtlar istemek, konunun muhataplarından kamuoyunda oluşan sorulara yanıt beklemek elbette olanaklı. Ancak! Konudan sapmadan, mahkeme sürecini etkilemeden, iddiaların dışına çıkmadan, işi sulandırmadan en önemlisi de meseleyi başka yere çekmeden! Bakıyoruz ki son zamanlarda bu yola başvuranlar var. Bu yolla kendilerine siyasi çıkar sağlamak niyetine düşenler var. Söz konusu davayı kamu kurumlarına getirip o kurumları yönetenleri suçlama gayreti içine girenler var. Özellikle belediye meclislerinde işi sulandırıp, Büyükerşen ve ailesi ile ilgili süren davayı ve iddiaları Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir şirketleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile iliştirmek isteyenleri görüyoruz. Şaşkınlığımız koskocaman bir hal alıyor. Şehirdeki tüm kurumlardan, kuruluşlardan ve kişilerden bağımsız bir şekilde açılmış, iddianamesi hazırlanmış ve devam eden bir yargı sürecinin nasıl da sulandırıldığına şahit oluyoruz. Bu tavır ve siyasete ne de siyasetin ahlakına sığar. Hele hele Başkan Ünlüce’yi bu dava ile yan yana anmanın, Ünlüce’yi de davanın içerisindeymiş gibi göstererek siyasi kazanç sağlamaya kalkmanın toplum vicdanında da halk nezdinde de hiçbir karşılığı yoktur. Aksine bunu yapmaya kalkışanları daha da küçültür, ciddiyetini azaltır hatta kaale alınmaz bir hale getirir! Ünlüce’ye karşı “Çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket edenler, Eskişehir gibi siyasetin yakından izlendiği bir kentte o çamurun içinde kalır! Zira Başkan Ünlüce ve arkadaşları, göreve geldikleri günden bu yana eksiktir, tamdır, yanlıştır, doğrudur ama halka hizmet için üstün bir gayret içine girmiş ve bu gayreti önceki dönemlere göre daha fazla halk gücü alarak artırdıkları gün gibi ortadadır. Bu yüzden sadece Yılmaz Büyükerşen ve ailesine açılan davaya Ünlüce’yi entegre etmeye çalışmak başlı başına siyasi bir basiretsizlik ve acizliktir. Bunu anlatmaya çalışmak için başka kelimeler de yoktur.
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2025 -Cuma
Sedat Aydoğan

KONU NE ARA ÜNLÜCE’YE GELDİ?

Eskişehir’de günlerdir konuşulan bir dava var.

Söz konusu dava şu günlerde yaygın ve sosyal medyanın da gündeminde.

Davaya konu olan isimler Büyükerşen ve aile efradı.

Birlikte yöneticisi oldukları vakıf aracılığı ile kamu mallarını kendi şirketlerine aktarmakla suçlanıyorlar.

Suçlanıyorlar zira haklarında açılmış bir dava ve hazırlanan bir iddianame var.

Davaya ilişkin hazırlanan iddianame de geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı.

İçerisinde çeşitli suçlamalar yer alıyor.

Aynı iddianame ile Büyükerşen ve aile fertlerinin cezalandırılması talep ediliyor.

+++

Şu ana kadar anlattığımız her şey yargıyla ilgili kısımlar.

Yani ortada yargıyı ilgilendiren bir konu var.

Yargıya taşınmış bir iddiaya dair yorum yapmak, peşin hüküm vermek, yargı kararını vermiş gibi konuşmak doğru değil!

Doğru olmadığı gibi de ayrıca suç sayılır.

Siyaseten ise, davaya muhatap kişilere sorular sormak, yanıtlar istemek, konunun muhataplarından kamuoyunda oluşan sorulara yanıt beklemek elbette olanaklı.

Ancak!

Konudan sapmadan, mahkeme sürecini etkilemeden, iddiaların dışına çıkmadan, işi sulandırmadan en önemlisi de meseleyi başka yere çekmeden!

Bakıyoruz ki son zamanlarda bu yola başvuranlar var.

Bu yolla kendilerine siyasi çıkar sağlamak niyetine düşenler var.

Söz konusu davayı kamu kurumlarına getirip o kurumları yönetenleri suçlama gayreti içine girenler var.

Özellikle belediye meclislerinde işi sulandırıp, Büyükerşen ve ailesi ile ilgili süren davayı ve iddiaları Büyükşehir Belediyesi, Büyükşehir şirketleri ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile iliştirmek isteyenleri görüyoruz.

Şaşkınlığımız koskocaman bir hal alıyor.

Şehirdeki tüm kurumlardan, kuruluşlardan ve kişilerden bağımsız bir şekilde açılmış, iddianamesi hazırlanmış ve devam eden bir yargı sürecinin nasıl da sulandırıldığına şahit oluyoruz.

Bu tavır ve siyasete ne de siyasetin ahlakına sığar.

Hele hele Başkan Ünlüce’yi bu dava ile yan yana anmanın, Ünlüce’yi de davanın içerisindeymiş gibi göstererek siyasi kazanç sağlamaya kalkmanın toplum vicdanında da halk nezdinde de hiçbir karşılığı yoktur.

Aksine bunu yapmaya kalkışanları daha da küçültür, ciddiyetini azaltır hatta kaale alınmaz bir hale getirir!

Ünlüce’ye karşı “Çamur at izi kalsın” mantığı ile hareket edenler, Eskişehir gibi siyasetin yakından izlendiği bir kentte o çamurun içinde kalır!

Zira Başkan Ünlüce ve arkadaşları, göreve geldikleri günden bu yana eksiktir, tamdır, yanlıştır, doğrudur ama halka hizmet için üstün bir gayret içine girmiş ve bu gayreti önceki dönemlere göre daha fazla halk gücü alarak artırdıkları gün gibi ortadadır.

Bu yüzden sadece Yılmaz Büyükerşen ve ailesine açılan davaya Ünlüce’yi entegre etmeye çalışmak başlı başına siyasi bir basiretsizlik ve acizliktir.

Bunu anlatmaya çalışmak için başka kelimeler de yoktur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve bsnmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.