Bugünkü gazetelere göz atın.
Bazı gazeteler, şehir piyasalarının içler acısı halini manşete çekmiş haklı olarak.
Diğer gazeteler de ilk sayfalarından büyük şekilde görmüşler aynı haberi.
Ortak başlık;
“Şehir ekonomisi alarm veriyor” şeklinde olmuş.
Protestolu senetler, dönen çeklerin sayılarına ve miktarlarına baktığımızda ortada iyi gitmeyen gelişmeler olduğu çok açık.
İşin kötüsü, piyasalara dair verilerin daha da ağırlaşacağı gün gibi ortada!
Bu yüzden yerel ölçekte yapılması gerekenler var.
Elbette esnaf ve tüccarın temsilcileri ekonomiyi düzeltecek, enflasyonu düşürecek değiller.
Lakin yaraya pansuman yapmak için de yetkileri yok değil.
Bu konuda en büyük yetkili Eskişehir Ticaret Odası.
Binlerce üyesi var.
Üyelerinden her ay düzenli şekilde aidat topluyor.
Bu geliri de yine esnaf ve tüccar için harcamak durumundalar.
Sadece maddi katkılar değil…
Aldıkları yetkileri farklı pansumanları ortaya çıkarmak içinde kullanmakla yükümlüler.
Gelin görün ki Eskişehir Ticaret Odasından son yıllarda bu sorumluluğa dair herhangi bir girişim görmüş değiliz!
Yaptıkları, kente konuk olarak gelen heyetlerle ikili iş görüşmeleri yapmak, uzak doğuya kadar gidip fuar gezmekten öte geçmiyor!
TOBB tarafından bir kredi anlaşması yapılırsa ne âlâ!
Şehir esnafına, “Nefes Kredisi” müjdesi diye sunacaklar…
Ancak yerelde finansman kaynaklarıyla yapılmış bir anlaşma, kentin esnafına nefes aldıracak, şehir piyasalarını ileri götürecek tek hamle yok!
+++
Dün meslektaşım Deniz Çağlar Fırat, ETO Başkanı Metin Güler ile bir söyleşi yapmış.
Sayın Güler, söyleşide yeni hayallerinden söz ediyor.
“Hayallerim daha bitmediği için yeniden adayım!” diyerek bir dönem daha aday olduğunu açıklıyor.
Aday olmasıyla ilgili veyahut yeniden seçilmesiyle ilgili herhangi bir sorun yok.
Her ikisi de en doğal hakkı.
Bize ancak “Hayırlı olsun” demek düşer.
Ancak Sayın Güler’in sözünü ettiği hayallerinin içeriğine ilişkin bazı tereddütler olabilir ve sorgulamak gerekir!
Örneğin;
“Sayın Güler’in hayallerinde esnaf ve tüccardan toplanan milyonlarca lirayla yeni binalar yapmak mı var?” sorusunu hemen sorabiliriz!
“Yılda 3-5 kez yapılan fuarların yanı sıra düğün salonuna dönen binalarla ortaya çıkan yeni bir vizyon mu var?” diye de sorabiliriz.
Hatta “10 bin metrekarelik hizmet binasına yeni ilaveler yapmak olabilir mi?” sorusunu da ekleyelim.
Veyahut;
Eskişehir’e denk diğer kentlerin odaları gibi Sayın Güler’in hayallerinde kredi anlaşmaları, ticaret iş birlikleri, esnafa farklı katkılar var mı?
Ya da diğer kentlerin odaları şehirlerine liseler, meslek okulları, enerji yatırımları hatta üniversiteler kazandırırken yeni bir düğün salonu yapmak mı var?
İnsan sormadan edemiyor işte…

