CHP ne günler yaşadı. Kurulduğu günden bu yana yaşamadığı çalkantı kalmadı. Beri yandan sağ iktidarlara karşı verilen uzun siyasi mücadelelerin ardından nihayet iktidar için en büyük seçenek halini aldı. Erken bir seçimde CHP’nin iktidara kurulması hiç sürpriz olmayacak. Yerelde ise artık zaten birinci parti! Özellikle Eskişehir’de tarihinin en parlak günlerini yaşıyor. Belediye başkanlarının partiye kattığı güç, Eskişehir’i CHP’nin kalesi yapmış durumda. Dahası CHP’nin Eskişehir’de yıldızı çok daha parlamaya başladı. İç çekişmelerle geçen yılların ardından hedefine odaklanan örgütler ortaya çıktı. Özellikle İl Başkanı Talat Yalaz dönemi ile birlikte parti bambaşka bir seviyeye ulaştı. Sadece partiye gönül vermiş partililer değil, arkasında halk kitleleri oluşturan parti ortaya çıktı. Partinin yükünü alan belediye başkanları yerine belediye başkanlarının yüküne ortak olan örgütler oluştu. İki gücün birleşmesi ile Eskişehir’de zirvedeki yerini daha da sağlamlaştıran bir CHP’yi çok rahat gözlemleyebiliyoruz artık… +++ Gelin görün ki ortada böyle bir başarı olmasına rağmen; “Yokmuş” gibi algı yaratan üstüne üstlük İl Başkanı Talat Yalaz’ın “başarısız” bir il başkanı olduğunu söyleme çabaları ortaya çıktı. Partinin aldığı kongreler kararı ile sözünü ettiğim algı operasyonu daha da arttı. Bu operasyonu yapan sadece AK Partililer değil! Biliyorsunuz, AK Parti kanadı, kendilerine en dişli rakip olarak gördükleri Talat Yalaz ve arkadaşlarına karşı son günlerde yoğun bir saldırı başlatmış durumda. Amaçları Yalaz’ı yıpratıp, örgüt gücü kırılmış bir CHP teşkilatı yaratabilmek. Bunu yapabilmek adına “sokağa çıkarız” bile demekten artık geri kalmıyorlar. Böylesi bir tablo karşısında CHP’nin yapması gereken belli. “AK Parti’nin bu saldırılarına karşı birlik ve beraberliği daha da artırmak!” Gelin görün ki böyle yapmak bir tarafa, parti içinden Yalaz’a karşı ‘gazetecilik kisvesi altında’ kasıtlı saldırılar başlatılmış durumda. Tek dert, Yalaz’ı aşağıya çekip, geçmişte olduğu gibi kendilerinin kontrol edeceği, kendilerinin yönlendireceği yönetimler oluşturmak. Gelin görün ki bunu yapmaya çalışanların geçmişte büyük vukuatları var! Beraberinde kamuoyunda çalkantılı söylentileri de getiren gelişmelere imza attılar. Onlardan en büyüğü “partiyi seçime sokmamak!” Sokmamak mı sokamamak mı bunca yıl geçmesine rağmen kimse bunun yanıtı verebilmiş değil. Partiyi babasının malı sanan o isimler, AK Parti ile birlikte Yalaz’a yüklenmeye başladı. Tek dertleri, bağımsız hareket edebilen, belediye gücüne ihtiyaç duymayan, aksine belediyelere güç katan, halkta karşılık bulan Yalaz ve ekibini indirebilmek. Ortaya attıkları iddialar da öyle yenilecek yutulacak türden değil. Toplumun her kesiminde takdir görmüş, AK Partililerin bile en büyük rakip olarak gördükleri Talat Yalaz’ın partide istenmediğini düşünüyorlar. İstenmediği gibi partide kimsenin kendisine ilgi göstermediği yalanına sarılıyorlar. Hatta ve hatta Yalaz ve arkadaşlarının şehir siyasetinde bunca güçlenmesinin sebebinin sanal bir güç olduğunu, fotoğraf ve videolarla yaratılmış bir algıdan ibaret olduğu iftirasını atmaktan bile geri kalmıyorlar. Kim bunu yapanlar? Biraz önce söyledik. Geçmişte partiyi seçimlere bile sokmayan veyahut sokamamış bazı isimler… Tek dertleri partiyi kendi adamları ile şekillendirmek. Bunun için eski yöntemlere başvuruyorlar ama karşılığını da bulamıyorlar. Çünkü onlar eskide kaldı ve artık bu tür ayak oyunlarını yiyecek partili kalmadı. Zira bu yöntemlere başvuranların asıl amacının ne olduğunu tüm parti tabanı çok net biçimde görmüş durumda. Yalaz’ın etrafında bunca kalabalığın ve gücün buluşmasının bir sebebi var yani. +++ Anlayacağınız… CHP’yi seçime bile sokmayı başaramamış, partiyi halkın önünden alan, şehirdeki on binlerce, yüz binlerce CHP seçmeninin hakkına girenler bugün akıllarınca partide yeniden güç kazanmak için parti içine ayar vermeye çalışıyor. Bunu yaparken düştükleri komik ve gülünç halden bile bihaberler… Neyse… Bırakalım devam etsinler. Akıllarınca yarattıkları algı oyunları altında daha da nasıl komik hale düşeceklerinden habersiz çabalarını sürdürsünler… Neyin ne olup olmadığını çok iyi kavrayan partililer de kıs kıs gülmeye devam etsinler…