Biliyorsunuz, şehrin esnafı, tüccarı ekonomik kriz altında eziliyor.
İş yeri kiraları almış başını gitmiş durumda.
Maliyetler hiç olmadığı kadar zirve yapmış vaziyette.
Pek çoğu, giderlerini ancak takas yoluyla ödüyor.
Piyasada nakit bulmak olanaksız hale gelmiş...
Herkesin gözü hükümetin ekonomi politikalarında lakin beklenen ferahlama bir türlü gelmiyor.
Gelmediği gibi esnaf ve tüccar yanında kendi temsilcilerini de bulamıyor.
Direnmeye devam eden piyasalara nefes olacak o adımlar da gelmiyor.
Böylesine bir tabloya karşılık yapılan bir şey var;
“10 bin metrekare büyüklüğünde hizmet binası yapımı!”
Ahali kan ağlarken, esnaf ve tüccardan toplanan paralarla Ticaret Odası kendisine son derece şatafatlı bir hizmet binası yaptı iyi mi?
Öyle böyle bir binadan söz etmiyoruz.
İçerisinde “Üyeler gizli görüşmelerini yapabilsinler” diye adına “saklı oda” denilen toplantı alanları bile var.
Bu denli ayrıntılar bile düşünülmüş.
Esnaf ve tüccar gizli saklı ne konuşacak bilmiyoruz ama bir destek aradığı çok açık.
Arıyor ama bırakın bulmayı, tam aksi yönde adımlar atıldığına dair de söylentiler var.
Örneğin mobilyacıların dilinde son günlerde enteresan bir iddia dolaşıyor.
10 bin metrekarelik ETO Hizmet binasının mobilyalarının, ETO’ya üye olan veyahut şehirde iş yapan esnaf yerine Ankara firmasından temin edildiği belirtiliyor.
Eskişehirli mobilyacılar, bu iddia karşısında oldukça şaşırmış durumda.
“Tam da kent piyasaları bir destek ararken, Eskişehir Ticaret Odası bizim yerimize Ankara’ya nefes oldu” diyorlar.
İddia doğruysa, söylediklerinde son derece haklılar.
Böylesi bir tavır hemen her platformda “Eskişehirlilikten” bahseden bir kuruma hiç yakışmaz.
Yakışmadığı gibi Ticaret Odası’nı asıl amacından dışarı çıkarır.
Şehir esnafının menfaati yerine kendi kurumunun çıkarını düşünmek oda misyonuna aykırı bir tutum oluşturur.
Hepsinden kötüsü, bir meslek odası kendi elleriyle kendi üyelerini cezalandırmış olur.
Dediğim gibi böylesi bir tavır asla kabul edilemez.
O nedenle Ticaret Odası, şehrin mobilyacılarının isyanına dönüşen bu mobilya temini işine dair bir açıklama yapmak zorunda.
“Eskişehirli mobilyacılar dururken, 10 milyonu bulduğu söylenen mobilyalar neden Ankara’dan alındı?” sorusunu mutlaka yanıtlamalı.
Bu soruya mantıklı bir yanıt verip, üyelerinin içine su serpmeleri gerek.
Ancak böyle bir tavrı gösterirler mi bilinmez.
‘Ne de olsa mevcut sistemde biz oda seçimlerini kazanmaya, koltuğumuzu korumaya devam ederiz’ konforu içine de girip iddiaları belki de görmezden, duymazdan da gelebilirler.
Bakalım Ticaret Odası yönetimi hangi şıkkı seçecek?
Milyonlarca parayı Ankara’ya neden verdiklerini açıklama yoluna mı gidecekler;
Yoksa bu iddialar karşısında üç maymunu oynamaya devam mı edecekler.
Bekleyip göreceğiz…

